Günümüz teknoloji dünyasında en çok dikkat çeken içerikler videolu olanlar olsa da, radyoya alternatif olarak gelişen podcast’ler de son dönemde oldukça fazla yaygınlaştı. Giderek daha çok kişinin dinlediği ve giderek daha çok programın yapıldığı Podcast dünyası hakkında ayrıntılı olarak konuşmak istedik. Podcast nedir, ne zamandır hayatımızda ve nasıl yapılır gibi soruları bu yazımızda cevaplamaya gayret göstereceğiz.
Podcast’ler genel olarak sesli blog’lardır. Podcast’leri canlı olarak gerçekleşen radyo programlarına bir alternatif olarak da düşünebilirsiniz.
Podcast’ler birbirini takip eden seriler halinde devam eder zaman zaman bu serileri dinlemek için abone olmanız veya podcast’leri indirmeniz de gerekebilir. 2000’lerin başında Apple’ın iPod taşınabilir medya oynatıcısının ve iTunes müzik uygulamasının popüler hâle gelmesiyle birlikte yaygınlaşan podcast’ler, hali hazırda Spotify gibi müzik dinleme uygulamalarında yerlerini aldığından beri daha hızlı bir şekilde yaygınlaşıyorlar.
Yapılan bir araştırma podcast’lerin daha çok 25-54 yaş aralığındaki insanlar tarafından dinlendiklerini gösteriyor. Bu yaş grubunun genellikle aktif bir iş hayatına sahip olduklarını söylemek mümkün. Podcast kültürü de daha çok hızlı yaşam koşullarında bir şeyler okumaya veya izlemeye vakit ayıramayan kişilerin merak ettikleri veya ilgilendikleri konularda bir şeyler dinleyebilmelerine hitap ediyor. İşe gidip gelirken, otomatikleşmiş bir iş üzerinde uğraşırken veya dinlenmek için ayrılan vakitler podcast dinlemek için oldukça uygun.
Podcast’lere ilgi son yıllarda arttıkça, Türkçe de dahil olmak üzere pek çok dilde birbirinden epey farklı konular hakkında podcast’lere rastlamak mümkün. Örneğin genel kültür, tarih gibi alanlarda yapılan podcast programlarını dinleyebileceğiniz gibi, tamamen güldürü veya sohbet üzerine düzenlenen programlar bulmanız da mümkün. Hikaye anlatan podcast kanallarından tutun da belli bir sektörel sohbet üzerine kurulmuş podcast kanalları bile mevcut. Bu çeşitlilik ister istemez herkesin kendine dair bir şeyler bulabileceği podcast dünyasına oldukça fazla insan gelmesine neden oluyor. Bu çeşitliliği yaratan temel etmen ise insanların bu tarz bir içeriğe duydukları ihtiyaçlar.
Podcast’lerin radyo programlarının ikamesi olduklarını söylemek çok doğru olmamakla birlikte, radyo programlarının gördüğü görevi sürdürüyor olduklarını söylemek mümkün. Radyo programları belli günler ve saatlerde dinlenebiliyorlarken podcast’lerin her zaman dinlenebiliyor olmaları günümüz dünyasının yoğunluğunda en büyük avantajlardan birisi. Bir podcast programını istediğiniz kadar duraklatıp kaldığınız yerden devam edebilmeniz mümkünken, defalarca kere baştan başlayarak dinlemeniz de mümkün. Bu durumun yarattığı özgürlük ve rahatlık ise podcast’in en büyük avantajlarından birisi, özellikle de radyo programları ile kıyaslandığında.
İnternete bağlanan herhangi bir cihaz ile podcast dinleyebilmek de podcast’in avantajları arasında yer alıyor. Hatta belli programlar aracılığı ile önceden internet üzerinden indirdiğiniz bir podcast programını çevrimiçi erişiminizin olmadığı bir offline ortamda dinlemeniz de mümkün.
Podcast’in en büyük avantajlarından birisi de verilerin güncellenmesinin ve değişebilmesinin kolaylığı. Bir frekans üzerinden radyo gibi yayın yapılmadığı için podcast programları istenilen sıklıkta ve konularda olabilir. Konular dinleyicilerin beğenisine göre değişkenlik de gösterebilir.
Podcast yayını yapmaya başlamadan önce elbette programın ismini ve konseptini belirlemiş olmak gerekir. İlgi çekici bir konsept bulmanın yanı sıra program gidişatının akıcı olması adına zaman zaman konuklar almak programı diri tutabilir. Konseptinizi buna uygun olarak planlarsanız zaman zaman esneme veya değiştirme imkanı da bulabilirsiniz.
Podcast programı yapmaya başlamadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi elbette uygun bir ekipmana sahip olmaktır. Ses kalitesi podcast için çok önemlidir çünkü sunduğunuz şey ne olursa olsun seslerden ibaret olacaktır. Birilerinin sizi dinlemesi üzerine kurulan bu sistemde görüntülere veya farklı duyulara yer olmadığı için ses kalitesini olabilecek en üst düzeyde sunmanız önemlidir. Bu sebeple özellikle eğer bir şirket adına veya marka adına yapılan bir projenin podcast’i için çalışıyorsanız ses kalitesinin en yüksek olacağı ekipmanları seçmek önemlidir.
Her şey sesten ibaret dedik ancak henüz yeni giriştiğiniz bir işe bireysel olarak çok yüksek meblağlar yatırmak da çok akıllıca olmayabilir. Çünkü işin denenmesi ve tutup tutmayacağının anlaşılması için belli bir zaman gerekir. Bu sebeple başlangıç aşamasındayken fazla risk almak istemiyorsanız profesyonel bir başlangıç yapmanıza gerek olmaz yani 1000 TL’den az bir rakamla bu işe girişebilirsiniz.
Bu sayılan ekipmanlar içerisinde olması gereken en önemli şey elbette mikrofondur. Sesinizin dinleyicilere düzgün ve yüksek bir şekilde ulaşması çok önemli olduğu için mikrofon ne kadar kaliteli olursa kaydınızın kaliteli olma imkanı da o kadar artacaktır. Podcast yayıncıları iki tip mikrofon seçebilirler. Bunlardan bir tanesi USB bağlantılılar, diğeri de analog XLR uçlu mikrofonlar. Ses ve müzik konusunda bilgili olanlar analog XLR mikrofonları tercih ediyorlar.
POP Filtresi de podcast yapmak isteyen kişilerin kullanabileceği ancak isteğe bağlı bir araçtır. Yani buna sahip olmadan da podcast kaydı yapabilirsiniz. Bu filtre konuşmalarınız sırasında mikrofonda yaşanacak patlamaları önler ve aynı zamanda da mikrofonunuzun ömrünü uzatır.
Kulaklık da yine isteğe bağlı olarak kullanılmasa da olabilecek ancak kullanarak kaliteyi artıracağınız bir cihazdır. Kulaklıklar podcast kaydı esnasında sesinizin nasıl çıktığına ve her şeyin normal olup olmadığından haberdar olmanızı sağlar.
Podcast bölümünü hazırladıktan sonra herhangi bir yayın platformuna yüklemek bir dosya yüklemesi kadar basit bir şeydir. Önemli olan onu oluşturana kadar geçirdiğiniz süreç ve sonrasında dinlenmesi için tanıtımında geçirdiğiniz süreçtir.
Podcast’inizi önemli platformlara mutlaka dizin halinde yükleyin. En az 5 bölüm olmasına özen gösterin çünkü sizin bölümlerinizden birisini dinleyip abone olmak isteyen birisine o anda daha fazlasını sunabilmeniz büyük bir avantaj sağlayabilir.
Bir lansman düzenleyerek başarı şansınızı artırabilirsiniz. Eğer yeterince şanslıysanız iTunes’da veya başka bir önemli platformda “Yeni ve Dikkate Değer” bölümünde yer alabilirsiniz. Ancak işi bu kadar fazla şansa bırakmak istemiyorsanız küçük topluluklara katılıp podcast’inizi paylaşarak, arkadaşlarınıza atarak ve bunun gibi küçük çaplı pr çalışmaları ile başlayabilirsiniz.
cPanel Web Hosting ile gelişmiş yönetim paneli ile hizmetinizi yönetin.
Paketleri İncele